Tarım, Enerji ve Ulaştırma Politikaları Başkanlığı

İktidarın Müjdesi Vatandaşın Kabusu Oldu İktidarın Müjdesi Vatandaşın Kabusu Oldu

05 Tem 2021

İktidar gün geçmesin ki yeni bir müjdeyle karşımıza çıkmasın. Kur, enflasyon ve faizin kontrolünü kaybeden iktidar, günlük propaganda ile dikkatleri dağıtmaya çalışmaktadır.

Sürekli yeni doğal gaz rezervi açıklamaları ya da “Temmuzda ekonomimiz şahlanacak” gibi boş ümitlerle halkın aklıyla dalga geçilmektedir.

Yenilenebilir enerji üretiminde ve yatırımında rekorlar kırıldığı, bu alanda yatırımların meyvelerini vermeye başladığı söylenmektedir. Müjde dendikçe meyve verecek dendikçe arkası gelmeyen zamlar açıklanmaktadır.

Son olarak Temmuz 2021 itibarıyla elektrik tarifelerine yapılan %15’lik zam ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden bu yana elektrik tarife gruplarındaki artış %168’e ulaşmıştır.

Nitekim sanayi, ticarethane ve tarımsal sulama tarifelerinde 2021 yılında %22, son bir yılda %29, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden bu yana ise %168 artış yapılmıştır.

Mesken tarifesinde ise 2021 yılında %22, son bir yılda %29, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden bu yana ise %105 artış yapılmıştır.

Her ne kadar yenilenebilir enerji payı artsa da, döviz cinsinden verilen teşvik fiyatları vatandaşımızın sırtında yıllar boyunca kambur olmaya devam etmektedir. Başka bir deyişle, döviz kurlarına bakmamakla övünen zihniyet kur artışlarından kaynaklanan maliyet artışlarını vatandaşa gecikmeli de olsa yansıtmaktan geri durmamaktadır.

Yerli kaynağımız olan linyitle üretim yapan santrallere dahi döviz endeksli fiyat alım garantileri sunulmaktadır. Dışa bağımlı olduğumuz doğalgaz ve ithal kömürle üretim yapan santraller de düşünüldüğünde elektrik fiyatları serbest piyasada döviz cinsinden değerlenmektedir.

Sürekli değişen, ilk çıkış amacına hizmet etmeyen, yüksek enflasyon ve artan kur maliyetleri ile giderek ödeneği ciddi şekilde artan kapasite mekanizması da tarife ve dolayısıyla da vatandaşımız üzerinde yük oluşturmaktadır.

Daha kötüsü bugünlerde arz sıkıntısı ile de karşı karşıyayız. Nitekim ihtiyaç duyulan elektrik miktarını temin etmek isteyen tedarikçiler gün öncesinde istedikleri miktarı temin edemiyor. Yani gün öncesinde arz ve talep dengelenemiyor. Ekonominin temel kuralları ve piyasaların gerçekleri ile inadına kavga etmenin vermekte olduğu zararı, ülke olarak (mutlu azınlık hariç) topyekün çekmeye devam ediyoruz.

Son bir haftada spot piyasada gerçekleşen elektrik fiyatları ile ithalata dayalı enerji sistemi, ithal kömür ve doğalgaz maliyetlerindeki yükselişler de dikkate alındığında önümüzdeki dönemlerde de zamların devam edeceğini gösteriyor. Enerji maliyetleri genel olarak ekonomideki tüm unsurları etkilediği ve etkilemeye devam edeceği için, bu durumun enflasyonda ciddi artışlara sebep olacağı ve zaten geçim sıkıntısı çeken sabit gelirli vatandaşlarımıza hayat pahalılığını daha da yoğun bir şekilde yaşatacağı ne yazık ki kaçınılmaz bir gerçek.

Üstelik tüm bu zamlara rağmen bir taraftan da Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığına bağlı kamu kuruluşları da fiyatları baskılamak amacıyla çoğunlukla zarar ettiriliyor.

Bu durum, zamların ağırlaştırdığı faturaların yanı sıra buzdağının görünmeyen kısmının da vatandaşımızın omuzlarına yüklendiği/yükleneceği anlamına geliyor.

Tüm bunlar beceriksizce yönetilemeyen ekonomi ve enerji politikalarının, dolayısıyla da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ve yönetim zihniyetinin faturasıdır.

Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu DEVA ancak bu zihniyetin liyakatli kadrolar ve yeni bir yönetim zihniyetle mümkün görünmektedir. DEVA Partisi açıklamakta olduğu eylem planları ile Türkiye’nin sorunlarının DEVA’larını tek tek sunmaktadır.

  • İLGİLİ ETİKET:
  • #SEKTOREL

SONRAKİ HABER

Araçlar seyir halinde yanarken iktidar seyrediyor

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar

05 Tem 2021