Tarım, Enerji ve Ulaştırma Politikaları Başkanlığı

BU ÜLKENİN TARIM BAKANI YOK MU? BU ÜLKENİN TARIM BAKANI YOK MU?

19 Nis 2021

Türkiye bir kişinin iki dudağı arasına sıkışıp kalmış. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile birlikte bakanlar birer sekretere dönmüş durumda. Cumhurbaşkanı bilgi sahibi olmadığı her alanda fikir öne sürerken, ilgili bakanlar ise konuya sadece seyirci kalmaya devam ediyor.

Olmayan gıda ve tarım politikaları sonucu üretici sürekli savruluyor. Fiyatlar yükselirken, üretici suçlu ilan edilerek depolara polis baskınları yapılıp gıda ihracatı neredeyse yasaklanıyor. Fiyatlar düşerken, üreticiye destek vermek bir yana ürünleri depolarda çürümeye terk ediliyor.

Vatandaş durumun farkına varınca, hemen bir ‘patates soğan milliyetçiliği’ ile TIR’lara bayraklar çekilip, değerini kaybetmiş patatesler soğanlar üreticinin elinden maliyetin altında fiyatlara toplanıyor. Yapılan çok büyük bir lütufmuş gibi milli bir başarı olarak sunulsa da, artık kimse böyle ucuz oyunlara kanmıyor.

Ekonomist olduğunu iddia eden ve her şeyi tek başına idare eden Cumhurbaşkanı, gerçek bir Tarım Bakanı atamayı düşünüyor mu? Yoksa gıda krizini depo baskınları, ihracat kısıtlamaları ve gıda ithalatıyla tek başına çözeceğine mi inanıyor? DEVA Partisi olarak uyarılarımızı tekrarlıyoruz. Gıda ve tarım gibi hassas bir konuda iktidarı uzun soluklu politikalar üretmeye çağırıyoruz.

Tarımda planlama eksikliğinin bir sonucu olarak patateste, soğanda ve çeltikte üretim ile tüketim arasındaki dengesizlikler devam ediyor. Üretim yetersiz kalınca, yüksek fiyatları dengelemek için ithalat yoluna gidiliyor. Bunun sonucu olarak yüksek fiyatları gören çiftçi patates ve soğan ekimine yönelince üretim fazlası ortaya çıkıyor. Fiyatlar düştüğünde elde kalan mahsül için devletten alım bekleniyor.

2020 yılında, 5 milyon 200 bin tonluk patates üretimi ve 2 milyon 200 bin tonluk soğan üretimi gerçekleşti. Normal şartlarda, Türkiye’nin patates tüketiminin 5 milyon ton civarında olduğu düşünülürse, bu miktarın üstünde gerçekleşen üretimin sonucu olarak ürün fazlası sorunu ortaya çıkıyor. Aslında, 200 bin tonluk üretimi fazlası iyi planlama ile kolay şekilde başa çıkılabilecek bir miktar olsa da, plansızlık sonucu satılabilir değerini kaybettikten sonra devlet devreye girebildi.

Aynı şekilde, 2020 yılında, 2 milyon 200 bin ton olarak gerçekleşen soğan üretiminde bir önceki yıla kıyasla 120 bin ton gibi az miktarda bir artış gerçekleşmiş. Bu kadar kısıtlı bir üretim artışını bile yönetememek ve devlet tarafından alımını planlayamamak gerçekten büyük bir acziyet. Gündeme gelmesini bile gerektirecek miktarlar değil bu üretim fazlaları.

Üretim fazlasının yanında, pandemide zayıflayan turizm ve kapan restoranlar ve işletmeler dikkate alındığında, patates ve soğan tüketiminde de düşüş gerçekleşti. Geçen yıl patatesin ithalat vergisi de sıfırlanınca, bu yıl üretici maaliyetin altında fiyatlarla karşılaştı.

Çiftçiyi zarara uğratarak maliyetinin altında patates alınmaya başlandı.

Bazı belediyeler devreye girip satın alımlar yapmaya çalıştı ancak yeterli olmadı. En sonunda, Cumhurbaşkanı’nın çağrısıyla Tarım ve Orman Bakanı fazla soğan ve patatesin satın alınacağını duyurdu. Fakat üretici geciken karardan dolayı mağdur oldu. Bir kısmı depolarda satılamaz hale geldikten sonra üreticiye maliyeti 90 kuruş – 1 lira dolayında olan patatesin kilogramı 60 kuruşa TMO tarafından satın alınmaya başlandı.

Yabancı ülkelerin çitçisini desteleyen iktidar kendi çiftçimizin sattığının 5 katı fiyatına patates ithaline izin vermiştir.

2020 yılında toplam patates ithalatımız 27.709 tondur ve 17.194.000 ABD dolarına denk gelmektedir. Yani ton başına ödediğimiz miktar 621 ABD dolarıdır. Aynı yıl, yerli çiftçi patatesin tonunu 120 ABD dolarına satabilirken ithal fiyatı, bunun 5 katından da fazla gerçekleşmiştir. 2019 yılı dünya ortalama taze patates ton fiyatı 349 ABD doları iken aynı yıl patatesin tonunu dünya ortalamasının yüzde 60 fazlasına 549 ABD dolarına ithal ettik. Yani ithalatta dünya ortalamasının üstünde fiyata alırken, sıra yerli çiftçiye gelince maliyetin altına alım yapmayı kutluyoruz.

Tarımsal üretimi, tüketimi ve stoku bilmeyen yani veri ve bilgi yoksunu bir iktidarın açıklamaları da havada uçuşuyor.

Cumhurbaşkanı çağrısında, çiftçiden 1 milyon 200 bin ton patates, 200 bin ton soğan ve 750 bin ton da çeltik alınacağını duyurmuştu. Oysa gerçek ortaya çıktı ki, rakamlar bu miktarın çok altında. TMO’dan alınan bilgilere göre, patateste 200 bin ton, soğanda 40 bin ton, çeltikte de 40 bin ton civarında üreticide ve depolarda kalmış ürün bulunmakta. Cumhurbaşkanı tarafından alım yapılacağı ilan edilen çeltik miktarı neredeyse Türkiye’nin tüm üretimine denk.

Cumhurbaşkanı bu rakamları ilan ederken Tarım Bakanı’na mı soruyor? Yoksa Türkiye bir Tarım Bakanı olmadan mı idare ediliyor?

Ne yazık ki, 84 milyonluk bir ülkenin Cumhurbaşkanı ve Tarım Bakanı memleketin halinden bihaber. Üstüne yetmezmiş gibi, patates soğan alımı büyük bir başarı gibi sunuluyor. İhracatı kısıtlanıp ithal edilen patates üreticinin elinde kalınca, devletin maliyetin altında fiyata alım yapmak zorunda kalması kutlanacak bir başarı değildir.

Türkiye iyi bir üretim planlaması ile, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, üretim miktarını kontrol altında tutmayı başarmalıdır. Üretim fazlalarının gıda bankalarında, depolarda değerlendirilmesi tüketim artışlarının da buralardan temin edilen ürünlerle dengelenmesi yapılmalıdır.

Cumhurbaşkanı’nın haberdar bile olmadığı meselelere müdahil olması ve gıdada her yıl yap-boza dönen keyfi uygulamalar göstermektedir ki, Türkiye bir Tarım Bakanı olmadan idare edilmektedir.

Pates, soğan dağıtımı yoksulluğun açık göstergesidir.

Alım miktarlarını yüksek göstererek bayram havası yaratıp vatandaşı yanıltmak, aynı zamanda bu patates ve soğanın dağıtımını vatandaşlarımızı rencide edecek şekilde siyasi rant şekline getirmek Türkiye’ye yakışmayan bir görüntüdür. Vatandaşlarımızın 60 kuruşluk patates ve soğanı bedava almak için bu pandemi sürecinde kuyruklar oluşturması, izdiham yaratması yoksulluğun açık göstergesidir. Bu durumdan utanması gereken iktidar ve yöneticiler aksine görüntüleri paylaşmakta da bir beis görmemişlerdir. Vatandaşlarımız bu iktidar tarafından açlık ve yoksulluğa mahkum edilmiştir.

  • İLGİLİ ETİKET:
  • #SEKTOREL

SONRAKİ HABER

İktidarı Uyarıyoruz: Turizmden Vazgeçmek Yok!

Sık Sorulan Sorulara Cevaplar

19 Nis 2021